Ders 7

Günah ve Kurtuluş

Tanrı’nın Krallığındaki Yerimiz

İsa Mesih’in bildirdiği Tanrının Krallığı  yeryüzü üzerindeki asıl krallık olacak.  O, kral olarak hüküm sürmeye geri döndüğünde bu başlayacak. Hristiyanların bu beklentisi Tanrı’nın Yahudi halkıyla olan ilişkisine dayandığını gördük. Aslında bu ‘’ İsrail Umudu’’dur.  Gelmekte olan Krallık, tüm var olan devletlerin yok oluşu ve altın çağın başlayacağı ,barışın ve bolluğun olacağı anlamına gelmektedir. Ama bütün bunlar bize kişisel olarak ne anlama geliyor? Bu muhteşem olayların bir parçası olmak için ne yapmak zorundayız?

İlk olarak tövbe ve  bağışlanmayı öğrenmeliyiz. İsa Tanrı’nın Krallığını vaaz ettiğinde ilk olarak insanların tövbe etmelerini emretti:

‘Zaman geldi… Tanrı’nın Krallığı yakındır. Tövbe edin ve müjdeye inanın!’ ( Markus 1:15)

Havariler Kudüste İncil’i vaaz ettiklerinde, insanlar onlara ‘’ Ne yapmalıyız?’’  dediler. Peter de onlara, ’’Her biriniz İsa Mesih adına tövbe edin ve vaftizlenin, işte o zaman günahlarınız affolur.’’ (Elçilerin İşleri 2:37,38) . Onun emirlerine karşı yaptıklarımız için Tanrıya dönmeli ve af dilemeliyiz. Bağışlanmak için öncelikle günahlarımızı itiraf etmeliyiz sonra onlardan uzak durmalı ve İsa Mesih’in emirlerine itaat etmeye çalışmalıyız . ‘’ Eğer günahsız olduğumuzu iddia edersek, kendimizi kandırırız ve içimizde doğru yoktur. Eğer günahlarımızı itiraf edersek , O güvenilirdir  ve bizi günahlarımız için affeder ve bizi bütün yanlışlardan arındırır. ( 1 John 1:19) 

 

Günahın Doğası

Günah, Tanrı’nın herhangi bir emrine itaatsizliktir. Ama İncil ‘’günah’’ kelimesini sık sık  bireysel günahlardan çok genel günahlar anlamında kullanmıştır. ‘’Günah’’ özünde hepimizi etkileyen biz hastalıktır.Doğumdan itibaren isteklerimizi, ihtiyaçlarımızdan önce yerine getirmek isteriz. Bu bize ihtiyaçlarımızın her şeyden önce gelmesi gerektiğini söyleyen İsa Mesih’in emirlerinin zıddıdır. Bir yerde Havari Paul durumunu şöyle açıklamıştır:  ‘’ İçimde hiç iyiliğin olmadığını biliyorum ve bu benim günahkar doğamda var. İyi bir şey yapma arzum olduğunda , bunu dışa aktaramıyorum. Yapmak istediğim şey iyi bir şey olmadığında ise hayır, bunu yapmak istemiyorum ama yapmaya devam ediyorum.’’ (Romalılar 7:18,19)  Bunlar hayret verici kelimeler; yaşamış en büyük Hıristiyanlardan biri kendi benliğini kontrol edemediğini kabul ediyor.Tüm çabalarına rağmen günahlarına devam eder- yanlış yapmaya devam eder. O, problemini şöyle açıklar,

“İçimde, yani günahkar benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum. İçimde iyi olanı yapma isteği var, ama yapamıyorum,İstediğim iyiyi değil istemediğim kötüyü yapıyorum”(Romalılar 7;21,24)

Bu şaşkınlık veren sözler;yaşamış en büyük Hristiyanlardan birinin kendi doğasındaki arzuları kontrol edemediğini kabul etmesidir. Tüm çabalarına rağmen günah işlemeye,yanlış yapmaya devam ediyor ve sıkıntısını şöyle açıklıyor:

“ Ben iyi olanı yapmak istediğimde, karşımda hep kötülük oluyor. Benliğimde Tanrı'nın Yasası'ndan zevk alıyorum,fakat bedenime ait uzuvlarımda bambaşka bir işleyiş görüyorum. Bu da aklımın onayladığı kurallara karşı çıkıyor ve beni bedenimin uzuvlarındaki günahkarlığa tutsak ediyor.  Ne kadar zavallı bir insanım! Ölüme götüren bu bedenden beni kim kurtaracak?(Romalılar7:21-24).

 

İnsan Doğası

Kendi çabalarımızla Tanrı’nın gözünde temiz olamayacağımız bu sözlerden açıkça bellidir. Sadece O bizi kurtarabilir. İnsan doğası aslında birçok iyi niyetli insanın hayal ettiği gibi  ,tamamen iyi değildir. İnsan Doğasına inanmak Kutsal Kitabı inkar etmektir. ‘’ Kalp her şeyden daha aldatıcıdır ve iyileşmez. Bunu kim anlayabilir?’’ (Yeremya 17:9) ‘’ “İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır. Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık insanın içinden, yüreğinden kaynaklanır ’’ (Markus 7:21,22).

 İncil bizim doğamızdan bahsederken, O ‘beden’’ ifadesini kullanır. Bu bizim doğuştan getirdiğimiz doğamızdır:

‘’…günahkar zihin(ya da bedenin zihni) Tanrıya düşmandır.. O  Tanrı’nın kurallarına uymaz, uyamaz da. İç benliğinin kontrolünde olanlar Tanrı’yı hoşnut edemezler.’’ (Romalılar 8:7,8) İnsanoğlu doğal olarak ben-merkezcidir. Tanrı kendimizden uzaklaşıp, diğerlerinin iyiliğini gözetmemizi ve onların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımızın önüne koymamızı ister. Bir Hristiyan buna gayret etmelidir ama başarmak için çabalasa bile asla günaha olan yöneliminin tamamen üstesinden gelemez.Sadece Rab İsa Mesih bizimle aynı şekilde cezbedilmesine rağmen tamamen günahsız olmayı başarmıştır.

Günaha Meyil

Havari James günah işleme isteğinin içimizden geldiğini söyler:

‘’Herkes sürüklenip, baştan çıkarıldıklarında, kendi şeytani arzularıyla ,kandırılmaya meyillidir. Sonra arzu gebe kalır ve günahı doğurur; ve olgunlaşınca, ölümü doğurur.’’(Yakup 1:14,15) 

Tüm insanlardan sadece İsa günahlarının düşünce ve davranışlarını ele geçirmesine izin vermedi. Bu yüzden Tanrı O’nu diriltti ve ona sonsuz bir hayat verdi. ‘’ …..O kendini ölüme teslim etti ve  kendini alçalttı…  bu nedenle Tanrı onu en yüksek yere yüceltti….’’ (Filipililer 2:8,9).

 İlk insan Adem’in ilk günahından itibaren,tüm insanlar, İsa Mesih’in kendisi bile dahil, günaha eğilimli olan bu doğayı ve ölümlü olan bedeni miras aldılar. Doğduğumuz doğadan dolayı Tanrı bizi suçlu tutmadı; ama eğer günah işleyip Tanrıya itaat etmezsek, O’nun tarafından yargılanacağız. Eğer ölümden kurtarılmamız gerekiyorsa, affedilmemiz gerekir.

İsa Mesih hakkındaki gerçeği duyduktan sonra,Kıyamet Günü yargılanacağız “Ulusların hepsi O'nun(İsa) önünde bir araya getirilecek , O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak.’’ (Matta25:32).

Bağışlayıcılık

İncildeki iyi haber Eğer Rab İsa Mesih’e inanıyorsak Tanrı bizim günahlarımızı affetmek için isteklidir. Paul ‘’ Beni ölüme götüren bu bedenden kim  kurtaracak?’’(Romalılar7:24) diye yakardığında,o  ekledi ‘Rab İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’ya şükürler olsun!’’ İnancımızla kurtulabiliriz:

‘’İnançla, senin hayatta kalman onun lütfudur ve bu sizlerden değil Tanrı’dan bir hediyedir.’’ (Efesliler 2:8)

Tövbenin gerekli olduğunu açıkladık. Tövbe etmedikçe bağışlanamayız. Tanrı’ya kabul edilebilmek için yapmak zorunda olduğumuz başka bir yol daha vardır. Biz Peter’e bu sorunun cevabını zaten vermiştik, ‘’ne yapmalıyız?’’ diye sordu. O dedi ki:

‘’İsa Mesih adına tövbe edin ve vaftizlenin, işte o zaman günahlarınız affolur.’’(Elçilerin İşleri 2:38).

Vaftiz edildiğimizde sembolik olarak İsa Mesih’in ölümünü paylaşmış oluruz. Bir sonraki dersimizde O’nun ölümü,  Vaftizin ne olduğu ve ne anlama geldiği hakkında konuşacağız.

Özet

Adem'den iyileşemez günahkar bir doğayı miras aldık, ama İncil’deki iyi haber şu ki Eğer Rab İsa Mesih’e inanır, tövbe eder ve vaftizlenirsek Tanrı günahlarımız için bizi affedecektir. İşte o zaman Tanrı’nın yeryüzündeki krallığında yer almaya hazır olacağız.

Sorular

G1 İncilden insan doğası hakkında neler öğrendik?

G2 Günahtan ve sonuçlarından –ölümden- korunmak için neler yapmalıyız?